İçeriğe geç

İstinat duvarı nasıl olur ?

İstinat Duvarı Nasıl Olur? Psikolojik Bir Perspektiften İnsan Davranışlarını Çözümleme

Bir psikolog olarak insan davranışlarını gözlemlemek, bazen en basit fiziksel yapıları dahi bir metafor olarak kullanmamıza neden olabilir. İstinat duvarı, temel olarak bir yapıyı veya alanı korumak, desteklemek amacıyla yapılan bir inşaat unsuru olarak tanımlanabilir. Ancak bu duvar, insan psikolojisinde çok daha derin bir anlam taşır. Bazen, insanlar da içsel dünyalarını korumak için kendi istinat duvarlarını inşa ederler. Bu yazıda, istinat duvarı kavramını psikolojik bir mercekten inceleyecek ve insanın bilinçli ya da bilinçsiz olarak nasıl duygusal, bilişsel ve sosyal korumalar oluşturduğunu tartışacağız.

İnsan ve İçsel İstinat Duvarları: Neden Kendimizi Korumak İsteriz?

İnsanlar, çevrelerinden, dış dünyadan gelen çeşitli tehditlere karşı savunma mekanizmaları geliştirir. Bu mekanizmalar, psikolojide “savunma mekanizmaları” olarak tanımlanır ve bireylerin zorlayıcı durumlarla başa çıkmalarını sağlar. Bir istinat duvarı, psikolojik anlamda kişinin kendini duygusal ya da psikolojik olarak savunması için oluşturduğu bariyerlerdir. Dışarıdan gelebilecek baskılara, stres ve kaygıya karşı bir tür koruma arayışıdır.

İstinat duvarlarının yapısal işlevi, zayıf veya kırılgan bölgeleri desteklemektir. Bu bağlamda, insanlar da duygusal olarak zayıf ya da hassas alanlarını korumak için savunmalar geliştirir. Örneğin, bir kişi sürekli olarak eleştirilen bir işyerinde, bir duvar gibi yüksek savunmalar geliştirebilir, böylece dışsal eleştirilerden duygusal olarak etkilenmemek için kendini korur. Bu tür koruma davranışları, bilişsel ve duygusal psikolojinin birleşiminden doğar.

Bilişsel Psikoloji Perspektifinden İstinat Duvarları

Bilişsel psikoloji, insanların bilgi işleme süreçlerini anlamaya çalışırken, aynı zamanda bu süreçlerin bireylerin davranışlarını nasıl şekillendirdiğini de inceler. İnsanlar, karşılaştıkları tecrübelerden çeşitli algılar ve çıkarımlar yapar. Bu çıkarımlar, kişisel inanç sistemlerini ve dünya görüşlerini oluşturur. İstinat duvarları da bu bilişsel çerçevede işlevsel hale gelir; kişiler, yaşadıkları olumsuz deneyimlerin etkisinden korunmak için kendi zihinlerinde, koruyucu düşünsel duvarlar inşa ederler.

Örneğin, geçmişte ihanet yaşanmış bir kişi, gelecekte güven ilişkileri konusunda daha temkinli ve mesafeli olabilir. Bu mesafeyi oluşturmak, aslında bir savunma mekanizmasıdır. Zihinsel olarak, “bir daha incinmemek için kimseye fazla yakınlaşmamalıyım” şeklinde bir inanç sistematiği oluşur ve bu, kişiyi duygusal olarak dışarıya karşı savunmasız kılar. İnsan beyninin olumsuz deneyimlere karşı daha hassas olduğunu biliyoruz; bu yüzden psikolojik bir istinat duvarı inşa etmek, daha önce yaşanan kötü deneyimlerin zihinsel etkilerini minimize etmek için bir strateji olabilir.

Duygusal Psikoloji ve İstinat Duvarlarının Rolü

Duygusal psikoloji, insanların duygusal deneyimlerini anlamaya odaklanır ve bireylerin duygusal zorluklarla nasıl başa çıktığını analiz eder. İstinat duvarları, duygusal olarak incinmiş ve kırılgan olan bireylerin kendilerini korumak adına kullandığı mekanizmalardır. Bir kişinin bir kayıp, travma ya da duygusal acı yaşaması, onu duygusal olarak savunmasız hale getirebilir. Bu durumda kişi, içsel bir duvar inşa ederek dış dünyadan gelebilecek yeni duygusal darbelerden korunmaya çalışır.

Bununla birlikte, bu savunma yapısının sürekli hale gelmesi, insanın duygusal dünyasında kopukluklara yol açabilir. Kişi, savunma olarak geliştirdiği duvarı, zamanla duygusal bağlardan kaçınmak için kullanabilir. Bu durum, özellikle ilişkilerde mesafe koyma veya başkalarına duygusal anlamda yakınlaşmama gibi davranışlarla kendini gösterir.

Örneğin, bir kişi duygusal olarak daha az bağlanmaya başladığında, bu bazen içsel bir istinat duvarı oluşturmanın sonucu olabilir. Birey, bu tür bir savunma mekanizmasını benimsediğinde, başkalarıyla duygusal bağ kurmakta zorlanabilir ve yalnızlık hissine yol açabilir.

Sosyal Psikoloji ve İstinat Duvarları

Sosyal psikoloji, bireylerin toplumsal etkileşimleri ve toplumdaki diğer bireylerle olan ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini araştırır. Toplum, sosyal baskılar ve beklentilerle bireyleri sürekli olarak etkiler. İstinat duvarları, toplumsal anlamda da önemli bir rol oynar. İnsanlar, toplumun beklentilerine veya sosyal normlara karşı koyabilmek için içsel bir bariyer geliştirebilirler. Bu, bireyin toplumsal dışlanma korkusu, yargılanma ya da eleştirilme gibi durumlarla başa çıkma yoludur.

Örneğin, bir birey toplumsal normlara uymadığında, dışlanma veya eleştirilme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu noktada, kişi kendini savunmak amacıyla bir “istinat duvarı” oluşturur. Bu duvar, kişinin toplumsal baskılara karşı koyma, kendi kimliğini koruma ve dış dünyadan gelen tehditlere karşı duygusal anlamda mesafe koyma işlevi görür.

Sonuç: İçsel Duvarları Yıkmak Mümkün Mü?

İstinat duvarları, ilk başta koruyucu işlev görse de, zamanla kişiyi yalnızlaştırabilir ve duygusal bağlardan kopmasına neden olabilir. İnsanlar, geçmişte yaşadıkları olumsuz deneyimlere karşı kendilerini savunmak için istinat duvarları inşa ederler, ancak bu duvarlar bazen bireyin duygusal gelişimini engelleyebilir.

Bu içsel duvarların farkına varmak ve onları dönüştürmek, psikolojik iyileşme sürecinde önemli bir adımdır. İnsanlar, koruyucu savunmalarını bırakmaya karar verdiklerinde, duygusal açıdan daha sağlıklı ve derin bağlantılar kurabilirler. Ancak bu, zaman alabilir ve sabır gerektirir.

Sonuç olarak, içsel istinat duvarları, bir tür kendini koruma mekanizmasıdır. Bu duvarların inşa edilmesinin altında yatan sebepleri anlamak ve duvarları yıkmak, kişinin psikolojik iyileşme yolculuğunda önemli bir yer tutar. Kendi içsel duvarlarınızı sorguluyor musunuz? Bunları yıkmak için hangi adımları atabilirsiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
403 Forbidden

403

Forbidden

Access to this resource on the server is denied!