İlk kara kutu kim buldu? “İcat”tan çok, kime kredi veriyoruz?
Bu soruya cevabım net: “Tek bir isim söylemek kolaycılık.” Havacılığın kara kutu hikâyesi, tek kahramanlı bir masal değil; tanımların kaydığı, ülkelerin prestij yarışı yaptığı, mühendislikle politikanın kol kola yürüdüğü bir alan. O yüzden gelin, “ilk kim buldu?”yu değil, “neye ilk diyoruz, kime neden kredi veriyoruz?”u tartışalım.
“Kara kutu” dediğimiz şey ne? (Ve neden turuncu?)
Bugün “kara kutu” dediğimiz paket aslında iki cihazdan oluşur: Uçuş Veri Kaydedici (FDR) ve Kokpit Ses Kaydedici (CVR). Bazı uçaklarda bu iki işlev tek gövdede birleşir (CVDR). Hepsinin ortak noktası: çarpma, yangın ve basınç testlerine dayanacak şekilde zırhlanmaları. “Kara” denmesinin sebebi gizem değil; yıllar içinde terminoloji ve popüler kültürün yapışıp kalması. Teknik çerçeveyi netleştirince, “ilk” iddialarını da daha adil tartabiliriz. ([atsb.gov.au][1])
İki rakip anlatı: Warren mı, Hussenot mu?
David Warren (Avustralya) çizgisi: 1950’lerde Melbourne’daki Aeronautical Research Laboratories’de çalışan Warren, hem kokpit sesini hem uçuş verisini kaydeden, kaza sonrası çözümlemeyi merkeze alan birleşik bir kayıt cihazı tasarladı. Başta mahremiyet kaygılarıyla burun kıvrıldı; ama Birleşik Krallık’ta destek buldu ve kısa sürede küresel kabul gördü. Modern anlamda kullanılan CVR/FDR mimarisinin sahneye çıkışı bu hat üzerinden ilerledi. ([Vikipedi][2])
François Hussenot (Fransa) çizgisi: 1939’dan itibaren fotoğraf filmine ışıkla veri işleyen “Hussenograph” tipi uçuş kaydediciler geliştirdi. Bu cihazlar bugünkü anlamda kaza-sabiti (crash-survivable) turuncu kapsüller değildi ama uçuş test enstrümantasyonu geleneğini doğurarak kara kutunun atalarından biri oldu. “İlk” diyenler, işte bu öncülüğü işaret ediyor. ([Safran][3])
Eleştirel nokta: “İlk”in tanımı değişince, kahraman da değişiyor. Kaza sonrası adli analiz için tasarlanmış, ses+veri kaydedebilen, darbelere dayanıklı ve seri kullanım gören cihaz derseniz Warren öne çıkıyor. “Uçuşu ölçmeye yarayan ilk kayıt fikri” derseniz Hussenot’u görmezden gelemezsiniz.
“İlk zorunlu kılan ülke” tartışması: Tarih, itibar ve düzenleyici bellek
Warren anlatısının güçlü kozlarından biri, Avustralya’nın CVR’ı zorunlu kılan ilk ülke olarak anılması. 1960’taki TAA Flight 538 kazası sonrası verilen raporlar ve hükümet kararı, CVR/FDR’ı sivil filoya yaygınlaştırdı. Yıllar ve kapsam konusunda farklı kaynaklar küçük oynamalar sunsa da, “ilk zorunluluk” çerçevesi Avustralya’nın elini güçlendirdi. Burada da “ilk kimin aklına geldi?”den çok, kimin hızlı regülasyon ürettiği konuşuluyor. ([dst.defence.gov.au][4])
Provokatif soru: “İcat”a kredi verirken mühendislik fikrine mi, yoksa devletin düzenleyici cesaretine mi daha çok puan yazıyoruz?
Zayıf halkalar: Ulusal mitler, basit sorular ve karmaşık gerçek
Ulusal mit yapımı: “Biz bulduk” cümlesi manşet atmak için şahane; fakat çoğu zaman farklı zamanlarda geliştirilmiş farklı teknolojik aileleri tek çizgide topluyor. Hussenot’un film temelli kaydı ile Warren’ın çarpışmaya dayanıklı birleşik cihazı, aynı soy ağacının ayrı dalları. Tek bir “ilk” aramak, bu ağacı budamak demek. ([Safran][3])
Medyanın dil oyunu: “Kara kutu” ifadesi 1960’larda popülerleşiyor; adlandırmanın kendisi bile post-icad bir PR başarısı. Terim tarihten geç gelir, sonra geçmişi geriye dönük tek bir kavrama mühürler. Bu da niyetli/niyetsiz sadeleştirme üretir. ([Aviation Stack Exchange][5])
Tanım siyaseti: “İlk”i, “kaza sonrası kullanılabilir, birleşik ses+veri, dayanıklı kapsül” diye sıkı tanımlarsanız Warren; “uçuş verisini ilk sistematik kayda geçiren” derseniz Hussenot ağır basar. Tanımı kim yapıyorsa, krediyi o dağıtır.
Neden hâlâ önemli? (Ve neden bu kadar hararetli tartışılıyor?)
Bir: Güven anlatısı. Kara kutu, havacılık güvenliğinin vitrini. Kim buldu tartışması, güvenin kime atfedileceğinin de kavgası. İki: Mülkiyet ve prestij. Müzelerde sergilenen prototiplerden ders kitaplarına, ülkeler havacılık tarihindeki yerini icat kredisi üzerinden pekiştiriyor. Üç: Regülasyon hafızası. “İlk zorunlu kılan bizdik” diyebilmek, kamu güvenliği mirası açısından değerli bir politik sermaye.
Provokatif sorular:
“İlk”i dar tanımlayıp tek kişiyi mi alkışlamalıyız, yoksa kolektif inovasyon zincirini görünür kılmak daha mı dürüst?
Bir icadın toplumsal etkisi (zorunlu kılınması, yaygınlaşması) fikrin kendisinden daha mı önemli?
Müzelerde hangi prototipler sergileniyor, hangileri arşiv raflarında tozlanıyor?
Kara kutunun bugüne yansıması: Teknoloji kadar kültür de icat edilir
Bugün CVR/FDR standartları, yazma süresi ve dayanıklılık kriterleri hâlâ güncelleniyor; birleşik kaydediciler, konum sinyalleri, su altı bulucu işaretleyiciler ve hatta anlık veri aktarımı tartışmaları gündemde. Yani kara kutu yaşayan bir icat; sabit bir “ilk” yerine, evrilen bir ekosistem. Bu da “kime kredi verelim?” sorusunu zaman içinde yeniden sormayı gerektiriyor. ([atsb.gov.au][1])
Son söz: “İlk kim buldu?” yerine “ilk neyi doğru tanımladı?”
Eğer “ilk kara kutu kim buldu?” sorusunu tarihsel olarak dürüst yanıtlamak istiyorsak, şu cümle adil bir denge kurar:
Öncü uçuş kayıt fikri ve test enstrümantasyonu hattı, 1939’dan itibaren François Hussenot ve ekibinin çalışmalarıyla görünür oldu.
Modern, kaza-dayanımlı, ses+veri odaklı kara kutu mimarisi ise 1950’lerde David Warren’ın kararlı mühendisliği ve Avustralya’nın düzenleyici ivmesiyle küresel standarda dönüştü. ([Safran][3])
Şimdi top sizde: “İlk”i kimin cebine koyarsınız—fikri ilk kıvılcımı çakanın mı, yoksa dünyayı değiştiren standardı kuranın mı?
[1]: https://www.atsb.gov.au/publications/2014/black-box-flight-recorders?utm_source=chatgpt.com “Black box flight recorders | ATSB”
[2]: https://en.wikipedia.org/wiki/Flight_recorder?utm_source=chatgpt.com “Flight recorder”
[3]: https://www.safran-group.com/news/inventor-black-box-2017-09-04?utm_source=chatgpt.com “The inventor of the \”black box\” | Safran”
[4]: https://www.dst.defence.gov.au/innovation/black-box-flight-recorder/david-warren-inventor-black-box-flight-recorder?utm_source=chatgpt.com “David Warren – Inventor of the black box flight recorder | DST”
[5]: https://aviation.stackexchange.com/questions/2723/why-are-fdrs-called-black-boxes-when-they-are-actually-orange?utm_source=chatgpt.com “Why are FDR’s called \”black boxes\” when they are actually orange?”